🐰 Ericson Un Psikososyal Gelişim Evreleri
Psikoloji 20. yüzyılın en önemli psikanalistlerinden Erik H. Erikson'un, insanın 8 evresini tanımladığı 'psikososyal gelişim kuramı' psikoloji dünyasında çığır açmıştır. Erikson'un evreleri, hem sosyal hem de psikolojik odaklanmayla, gelişimin psikoseksüel doğasını vurgulayan Freudyen düşüncede bir sıçramayı
Erikson-Psikososyal Gelişim Evreleri. Gelişim Psikolojisi. Dündar Can Öztekin 15/09/2020 Salı. Her şey çocukluk dönemi ile açıklanamaz. İnsanın kendi sorumluluğuna yönelik güven de küçümsenir. Bu düşünce Freud ile temel farkını ortaya koyar. Sağlıklı insan dış dünyadan gelen bilgileri, düzene sokar.
Eriksona göre kişiliğin gelişimi doğumdan ölüme kadar sekiz evrede gelişir. Çocuğun kişilik gelişimini belirleyen ise beş evre vardır. Merkezinde; güven, özerklik, girişim, çalışma ve başarma, kimlik, yakınlık kurma, üretkenlik ve benlik bütünlüğü gibi kavramların bulunduğu bu kurama Erikson’un Psikososyal
Bunedenle onun kuramı psikososyal kuram adını alır. Erikson’un Freud’dan bir diğer farkı gelişim sürecinin ömür boyu sürdüğünü ileri sürmesidir. Çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi, duygusal, hareketsel ve bilişsel gelişimine paralel olarak oluşur ve değişik aşamalardan geçerek onun topluma girmesini hazırlar.
Psikososyal Gelişim Kuramı ve Evreleri. Erik Erikson, Freud’un yanında bir psikanalist olarak yetişmiş olmakla birlikte, insan gelişimini açıklarken pek çok alana değinerek zengin bir kuram oluşturmuştur. Erikson’un 8 evrelik kuramı (1963-1968) klasik tabloda sekiz basamaklı merdiven biçiminde bir köşegen oluşturur.
ErikErikson, Freud’un kuramını ergenlikten sonrasında yaşlılığa kadar genişleterek sekiz psikososyal gelişim sürecini tanımlamıştır. Gelişimde eleştiri dönemler olduğuna inanmaktadır. Erikson’a göre, insanın yaşamında belli başlı sekiz eleştiri dönem vardır.Her dönemde de atlanması ihtiyaç duyulan bir kriz,bir çatışma bulunmaktadır.İnsanların
ErikErikson’nun Psikososyal Gelişim Kuramı Hazırlayan: Dilek Yörük – Esen Altınoğlu Karahan 14.04.2017 fBugün neler var ? Erik Erikson hayatı Kuramının Ana Hatları Psikososyal Gelişim Kuramı fHayatı 1902 de Frankfurt ta doğdu Evlilik dışı bir çocuk Danimarkalı babası annnesi Erik’e hamileyken evi terk etti Annesi
Almanpsikanalist Erik H. Erikson’ un psikososyal gelişim basamakları, psikiyatri ve psikoloji dünyasına referans olmuştur. İnsanın ego gelişimini sekiz evreye ayıran Erikson, fiziksel, bilişsel, dürtüsel ve cinsel değişikliklerle karakterize, her dönemde içsel krizlerin yaşandığı ruhsal gelişim basamakları tanımlamış, her dönemdeki krizin başarılı bir şekilde
Eriksonun Psikososyal. Gelişim . Dönemleri. Pegem Akademi | Tüm Hakları Saklıdır. Kohlberg’inAhlâk Gelişimi Kuramı ve Evreleri. Pegem Akademi | Tüm
E. Ericson, yaşam boyu gelişim ilkesini ortaya atan ilk psikologlardan biridir. Yaşam boyu gelişim kavramı, Erikson’un psikoloji bilimine en önemli katkılarından biridir. Erikson, psikososyal gelişim kuramını sekiz kritik döneme ayırarak ve her dönemde atlatılması gereken karmaşa ve problemleri ele alarak incelemiştir. 0-1 yaş - Temel güvene karşı güvensizlik1-3 yaş
ÇocuklardaPsikolojik Gelişim Dönemleri. Çocuk Psikolojisinde Erikson’a Göre Çocukların Gelişim Dönemleri. Erik Erikson, Freud’un kuramını ergenlikten sonra yaşlılığa kadar genişleterek sekiz psikososyal gelişim dönemini tanımlamıştır. Gelişimde kritik dönemler olduğuna inanmaktadır.
Eriksonun Psikososyal kuramının Kimliğe Karşı Rol Karmaşası evresi üzerine Marcia'nın Kimlik statüleri vardır.Bu evreyi okuduktan sonra direkt olarak direkt Marcia'nın Kimlik Statülerini okumanızı tavsiye ediyorum. 6-) Yakınlığa Karşı Uzaklık(18 - 30) Bu dönemde kişiyi temel olarak hareket ettiren duygu duygularını
kN0eZ. Modern Psikonalizm akımı içerisinde yer göre insan kişiliğini etkileyen temel faktör sosyal anlayışı savunur olgunlaşma + çevre.Freud 0-6 yaş arasında kesin gelişmelerden bahsederken Erikson yaşam boyu gelişimi savunur. Erikson ve Psikososyal Kişilik Dönemler Temel Güvene Karşı Güvensizlik 0 – 1,5 Yaş Çevre Anne BakıcıDönemin ana teması bakım ve gelen çocuk etrafa güvenmek dönemde her şey yolunda giderse; hayata ve insana güven duyulur, optimist ve pozitif dönemde işler yolunda gitmezse; hayata ve insanlara güvensizlik çıkar, pesimist ve negatif olunur. Özerkliğe Karşı Kuşku / Utanç / Şüphe 1,5 – 3 Yaş Özerklik döneminin ana teması tek başına hareket etmek yardımı baba bakıcı dönemde her şey yolunda giderse; bağımsızlık ortaya çıkar, içsel denetim dönemde işler yolunda gitmezse; başkalarına bağımlılık ortaya çıkar, dış denetim kazanma oluşur. Girişimciliğe Karşı Suçluluk 3 – 6 Yaş Etkinlik oyun yardımı kabul baba bakıcı dönemde her şey yolunda giderse; liderlik ortaya çıkar, organizasyon yeteneği dönemde işler yolunda gitmezse; kendini suçlama ortaya çıkar. Başarıya Karşı Aşağılık Duygusu 6 – 12 Yaş Çevrede en etkili etken tema başarma dönemde her şey yolunda giderse; çalışkanlık oluşur, takdir duygusu kazanılır, olumlu dönemde işler yolunda gitmezse; başarısızlık, takdir duygusu yoksuzluğu, yetersiz görme oluşur. Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası 12 – 18 Yaş Çevrede en etkili etken tema ben kimim?Kimlik bunalımı; iyi bir durumdur ve kişinin kendini aradığının karmaşası; kötü bir durumdur ve kişinin kendini bulamadığının dönemde her şey yolunda giderse; kendine has ve farklı orijinal kimlik edinme, doğru meslek, kimlik bunalımı, aileyle çatışma iyi, kendine has fikir, inanç ve ideoloji geliştirme ortaya dönemde işler yolunda gitmezse; kendine has kimlik edinemez, kimlik bunalımı yaşamaz ve kimlik karmaşası yaşar, doğru meslek seçimi yapamaz. Yakınlığa Karşı Yalnızlık 18 – 30 Yaş Sosyal çevrede en etkili etken eş, arkadaş tema dostluk, iyi ilişkiler planı dönemde her şey yolunda giderse; eş seçimi yapılır, ekonomik bağımsızlık sağlanır, hayat planı dönemde işler yolunda gitmezse; kendini her şey ve herkese karşı soyutlamak. Üretkenliğe Karşı Durgunluk 30 – 60 Sosyal çevrede en etkili eş, çocuklar ev arkadaş tema dönemde her şey yolunda giderse; insan yetiştirmek, yeni kuşaklara rehberlik, çocuk yetiştirmek, hobi edinmek, ekonomik bağımsızlığı devam dönemde işler yolunda gitmezse; kendilerini işe yaramaz hissetmek. Benlik Bütünlüğüne Karşı Olumsuzluk 60 ve üzeri Sosyal çevrede en etkili etken tüm tema ego bütünlüğü dönemde her şey yolunda giderse; hayatı sağlıkla atlatmış olmak, yaşam kayıplarına uyum sağlayabilmek, kendinle barışık dönemde işler yolunda gitmezse; keşkeler, pişmanlıklar ortaya çıkar. KategorilerGelişim Psikolojisi 2020 KPSS Eğitim Bilimleri2020 KPSS Gelişim Psikolojisi2021 KPSS Eğitim Bilimleri2022 KPSS Eğitim BilimleriBaşarıya Karşı Aşağılık DuygusuBenlik Bütünlüğüne Karşı OlumsuzlukErikson ve Psikososyal Kişilik DönemlerGirişimciliğe Karşı Suçluluk DönemiKimlik Kazanmaya Karşı Rol KarmaşasıÖzerkliğe Karşı Kuşku DönemiTemel Güvene Karşı Güvensizlik DönemiÜretkenliğe Karşı Durgunluk DönemiYakınlığa Karşı Yalnızlık Dönemi
E. Ericson, yaşam boyu gelişim ilkesini ortaya atan ilk psikologlardan biridir. Yaşam boyu gelişim kavramı, Erikson’un psikoloji bilimine en önemli katkılarından biridir. Erikson, psikososyal gelişim kuramını sekiz kritik döneme ayırarak ve her dönemde atlatılması gereken karmaşa ve problemleri ele alarak incelemiştir. 0-1 yaş - Temel güvene karşı güvensizlik1-3 yaş - Özerkliğe karşı kuşku ve utanç3-6 yaş Oyun Dönemi - Girişimciliğe karşı suçluluk6-11 yaş Okul Çağı Dönemi - Çalışma ve başarılı olmaya karşı aşağılık duygusu11-20 yaş Ergenlik Dönemi - Kimliğe karşı kimlik bocalaması20- 40 yaş İlk Yetişkinlik Dönemi - Yakınlığa karşı uzaklık40- 65 yaş Yetişkinlik Dönemi - Üreticiliğe karşı durgunluk65 yaş Olgunluk - Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk Sağlıklı bir kişilik kazanmak için bir evrenin başarılı olarak atlatılması, kendinden sonraki evre için olumlu temel oluşturur. Bir evredeki kriz tam olarak çözümlenemezse birey, o döneme takılıp kalır. Yaşamının daha sonraki dönemlerinde de bu kriz çözümleninceye kadar sorun yaratır. Örneğin; bebeklik çağı krizi olan güvensizlik, ergenlik çağı krizi olan kimlik karmaşası, yetişkinlik dönemlerinde gözlenebilir. Temel Güvene Karşı Güvensizlik 0-1 Yaş Bu dönem 0-1 yaşı kapsar. Bebekler, çevrelerindeki dünyaya güvenebilecekleri ya da güvenemeyeceklerine ilişkin temel duygular edinir. Bir yaşına kadar çocuğun ihtiyaçlarının doyurulması, büyük ölçüde anneye bağlıdır. Annenin çocuğun ihtiyaçlarını giderirken onu sevmesi, okşaması, sıcaklığını hissettirmesi, ilgilenmesi, çocukta güven duygusunun temellerini oluşturmaktadır. Annesinin kendisini sevdiğinden emin olan çocuk, annesine ve çevresindeki dünyaya güvenir, kendini sevilmeye değer bulur. Anne tarafından reddedilen, soğuk davranılan, ihtiyaçları yerinde ve zamanında karşılanmayan çocuk, kendisine ve çevresine karşı güvensiz olur. Bu güvensizlik, ileride olumlu bir şekilde çözümleninceye kadar tüm gelişim dönemleri boyunca devam eder. Özerkliğe Karşı Kuşku ve Utanç 1-3 Yaş Bu dönem on ikinci aydan itibaren üç yaşına kadar sürer. Genellikle çocuklar bu dönemde yürürler, başkalarıyla iletişim kurabilecek kadar konuşurlar. Çocuklar kendi çevrelerini kontrol etmek, güçlerini göstermek isterler. Yapabilecekleri ve yapamayacakları konusunda ana-baba ve çevrelerindeki kişileri test ederler. Önceki dönemde temel güvenduygusunu kazanmış çocuklar için bu dönemde esnek ve çevresini özgürce keĢfedebileceği ortamlar sağlanmalıdır. Çocuğun kendi kendine yemek yemesi, eşyalarını toplaması, giyinmesi, soyunması, giysilerini seçmesi, karşılaştığı bazı problemleri çözmesi desteklenmelidir. Bu yönde desteklenen çocukların bağımsızlık duygularının temelleri atılmış olur. Buna karşılık sürekli olarak sınırlandırılan, aşırı derecede korunan, çok sıkı kontrol edilen çocuklarda kendi yeteneklerinden şüphelenme, kendinden utanma duyguları oluĢabilir. Girişimciliğe Karşı Suçluluk 3-6 Yaş Bu dönem üç yaşından altı yaşına kadar sürer. Çocuğun motor ve dil gelişimi düzeyi, onun çevresini daha fazla araştırmasına, daha fazla girişken olmasına olanak verir. Çocukta hareketliliğin artmasıyla problem oluşturan davranışları da artar. Çocukta girişkenlik duygusunun gelişebilmesi için değişik yaşantılarla çocuğun kendisini keşfetmesine imkân sağlanmalıdır. Çok sık azarlanan ve engellenen çocukta suçluluk duygusu geliĢmektedir. Girişkenliği cezalandırılan çocuk gerek bu dönemde gerekse yaşamın gelecek dönemlerinde yaptıklarının yanlış olduğunu düĢünüp suçluluk duyabilir. Çocuğun yapması ve yapmaması gerekenler konusunda bir denge kurularak girişkenlikleri çabaları desteklendiğinde çalışma ve baĢarılı olma davranıĢları geliĢir. Aksi takdirde sürekli olarak yaptıkları eleĢtirilen, desteklenmeyen, beğenilmeyen çocuklar, yaptıklarının değersizliğine inanarak aşağılık duygusu geliştirilebilir. Çalışma ve Başarılı Olmaya Karşı AĢağılık Duygusu 6-11 Yaş Bu dönemde çocuk okula baĢlar ve sosyal hayatında geniĢleme olur. O güne kadar çocuk için anne-baba ile olan etkileĢimi sosyal hayatının merkezindedir. Okula başladığında akranları ve öğretmenleri ile sosyal etkileşimi daha merkezde bir yere gelir. Anne ve babaların çocuk üzerindeki etkisinin azaldığı, arkadaş ve öğretmenlerin etkisinin artığı gözlemlenir. Bu dönemde çocuk için akran ve öğretmenlerinin kendisiyle ilgili görüşleri çok önemlidir. Bu nedenle çocuğun okulda başarılı olması için öğretmen ve arkadaşlarından takdir görmesi önemlidir. Bazen çocuk, anne-babasında göremediği sosyal desteği akranları ve arkadaşlarından görebilir. Bazen de öğretmenlerinden alamadığı desteği ailesi karşılar. Bu dönemi sağlıklı bir şekilde tamamlayan çocuk bir şeyleri başarabileceğini kavramıştır. Bu da çocukta çalışmaktan zevk alma ve başarmaktan gurur duyma duygusunu geliĢtirir. Çocuk bu dönemde kendini başarısız ya da yetersiz hissederse aşağılık ve yetersizlik duygusu gelişir. Örneğin; ilkokul çağlarında bir çocuğa öğretmeni “Sen sakın matematikle ilgili bir alan seçme, başarılı olamazsın.” der. Daha sonra tüm derslerden baĢarılı olan bu çocuk matematikte bir türlü baĢarılı olamaz, ilkokul öğretmeninin söyledikleri onu engeller. Lisede matematik dersinin öğretmeni, öğrencileri yüreklendirir ve herkesin matematiği öğrenebileceğini, matematikte baĢarılı olabileceğini söyler. Bu çocuk, cesaretlenir ve matematikte başarılı olur. Bugün bu çocuk, iyi bir üniversitenin mühendislik fakültesinden mezundur. Ergenlik Dönemi Kimliğe KarĢı Kimlik Bocalaması 11-20 Yaş Ericson’a göre bu dönem, kişilik gelişiminde çocukluktan yetişkinliğe geçiş yılları olarak tanımlanan gençlik adolesan dönemidir. Bu dönem, Erikson’un kimlik karmaşası kavramı ile karakterize edilmiştir. Bu dönemde “Ben kimim?” sorusu çok önemli bir hâle gelir. Ergen, ana-babasından çok akran gruplarından etkilenir. Öğretmen ve ana-babalar, ergene bir yetişkin gibi davranmalı, onunla sevgi ve saygı temeline dayalı bir dostluk kurmalıdır. Ericson’a göre bu dönemde ergen, başarılı bir Ģekilde kimlik çözerse kendisine güvenen bir kişi olarak yaşamını sürdürebilir ve başarılı olur. Aksi takdirde yaşamın gelecek dönemlerinde de bu karmaşayı çözmek için uğraşmaya devam eder. Örneğin; ne yapmak istediğine karar veremeyen, bir işten diğerine atlayıp bocalayan, çocuk gibi davranan yetişkinler, henüz kimlik kazanma karmaşasını çözümleyememiĢ kiĢilerdir. İlk YetiĢkinlik Dönemi Yakınlığa KarĢı Uzaklık 20-40 Yaş Bu dönem, ortalama 20- 40 yaşı kapsar. Ergenlik döneminde kimliğine kavuşan kişi, artık kimliğini kaybetme korkusuna kapılmaksızın başkalarıyla dostluklar kurabilir, karşı cinsten ilişkilerde arkadaşlık ve sevgi ağırlık taşır. Bu dönemi sağlıklı atlatan kişi, güvenli bir şekilde sevgiyi verme ve alma gücüne sahip olur. Başkalarıyla dostluk ilişkisi kurmada güçlük çeken genç, psikolojik bir yalnızlığa sürüklenebilir. Üreticiliğe Karşı Durgunluk 40-65 Yaş Bu dönem, orta yetişkinlik yıllarını kapsar. Yetişkin hayatlarının sonlarına doğru insanlar, kendi hayatları ile ilgili bir değerlendirme yapma eğilimine girer. Kişi, geçmişteki dönemleri olumlu bir şekilde geçirmiĢse bu dönemde üretken, verimli ve yaratıcı olur. Orta yaşı kapsayan bu dönemde, benliğin en önemli işlevi üretme, yaratma ve yaratılan ürünlere sevgiyle bağlanmaktır. Daha önceki dönemlerini başarılı olarak atlatmışsa birey üretken, verimli ve yaratıcıdır. Bunlardan yoksun olan bireyler, bir işe yaramama duygusuna kapılabilir ve durgunluk dönemine girebilir. Çevreye kayıtsız kalıp mutsuz olabilirler. Olgunluk Dönem Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk 65 Yaş ve Sonrası Bu dönem, bireyin yaşlılık ya da ileri yetişkinlik dönemini kapsamaktadır. Daha önceki dönemlerde kazanılmış benlik özelliklerinin iyice olgunlaĢması ve birbirleri ile bütünleşmesi bu dönemde gerçekleşir. Birey, bu dönemde ya önceki yedi evrenin birikimi sonucu benliğini tam olarak bulmuş, güvenli, mutlu, topluma etkin uyum sağlayabilen, aranan, sevilen ve sayılan kimsedir ya da umutsuz, uyumsuz, hırçın, aksi bir insan görünümündedir. Kaynak Megep
Psikanaliz ve gelişim psikolojisi konularında çalışmış olan ünlü psikolog Erik Erikson’a göre, insanın psikososyal gelişimi, doğumundan itibaren ölene dek 8 ayrı evreden oluşur. Güven, özerklik, girişim, çalışma ve başarma, kimlik, yakınlık kurma, üretkenlik, benlik bütünlüğü vb. bazı kavramların bulunduğu bu teoriye Erikson’un Psikososyal Gelişim Evreleri diyoruz. Bu teoriye göre insan, gelişimi boyunca bu kavramların iki ucuna da gidebilir. Ebeveynlerin hatalı davranışlarıyla çocuklar istenilmeyen uca yönelebilir ancak yine aynı ailenin doğru davranışlarıyla da çocuk, istenilen diğer uca yönelebilir. Bu nedenle ebeveynlerin bu gelişim dönemlerine önem vermesi gerekmektedir. Freud ve Kişilik Gelişimi Kişilik gelişimi konusuna çalışan bir diğer önemli isim de Sigmund Freud’dur. Erikson ve Freud arasındaki en büyük fark ise, Freud’un kişilik gelişimi çalışmaları daha biyolojik bir temele dayanırken Erikson’un çalışmaları ise sosyal temellidir. Freud’un açıkladığı anal evrede anal kaslar, oral evrede ağız ve fallik evrede ise cinsel bölgeler bulunuyorken Erikson ise kişinin sosyal çevresiyle ilişkisini baz almıştır. Freud’un kişilik kuramında Oral Evre 0-1 yaş, Anal Evre 1-3 yaş, Fallik Evre 3-6 yaş, Gizil Evre 5-6 yaştan ergenliğe kadar ve Genital Evre Ergenlikten yetişkinliğe kadar olmak üzere beş toplam gelişim evresi vardır ve kişinin gelişimi 18 yaşına kadar sürer. Erikson’a göre ise kişi, hayat boyunca gelişir ve değişir. Erikson ve Kişilik Gelişimi Freud’a göre kişilik gelişiminde en önemli çevre faktörü annedir. Kişinin annesi ile kurduğu ilişki, kişiliğinin oluşmasında oldukça büyük bir öneme sahiptir. Erikson’a göre ise kişinin çevresi, en yakınındaki anne ile başlar ancak ait olduğu kültüre kadar uzanır. Erikson, kültürün kişilik gelişimindeki yerini yadsımaz. Erikson ve Freud kuramları arasındaki en önemli farklardan biri de bireyin bir dönemde saplantı yaşaması durumunda yaşanacak sonuçlar ve bunların geri kalan yaşamına etkisidir. Freud’a göre kişi bir gelişim evresinde saplantı yaşarsa bunun sonuçları hayat boyu devam eder. Erikson ise kişinin bir evrede saplantı yaşaması durumunda daha sonra düzelme olabileceğini işaret eder. Peki, Erikson’un bu sekiz evresi nedir? Temel Güvene Karşı Güvensizlik 0-1 Yaş Bu evrede çocukta hem güven duygusu hem de güvensizlik duygusu görülür ancak bu evrenin sonunda çocukta oluşmasını istediğimiz, güven duygusudur. Bebeklerin 0-1 yaş aralığında bazı ihtiyaçları vardır. Bebek acıkır, susar, rahatsızlanabilir ilgi ihtiyacı hissedebilir. Bunlar bir bebeğin temel gereksinimleridir. Erikson’a göre bu evrede çocuğun temel gereksinimleri düzenli ve tutarlı bir şekilde yerine getirilirse, çocukta güven duygusu gelişir. Eğer çocuğun bu dönemdeki gereksinimleri yerine getirilmezse o zaman güvensizlik duygusu gelişecektir. Bu yaştaki çocuklarda güven duygusunun gelişmesi açısından ten teması ve öperek sevgi göstermek, çocuğun altının değiştirilmesi vb. bakımının yapılmasından daha önemlidir. Bu evrede sorun yaşanmaması açısından anne, çocuğa sevgi göstermeli ve bakımını yapmalıdır. Eğer bu evrede anne çocuğun bakımını yapmaz ve ona sevgi göstermez ise, çocukta bu evrede bir saplantı oluşur ve güvensizlik duygusu oluşur. Çocuk, kendisine ve diğer insanlara güvenemez hale gelir. Özerkliğe Karşı Utanç ve Kuşku 2-3 Yaş Bu yaş aralığında çocuk artık yürümektedir. Çocuklar bu yaşlarda istediği yere gider çünkü çocuğun yürümesi, ebeveynlerden bağımsız gerçekleştirebildiği ve özerklik kazandığı bir aktivitedir. Aile eğer çocuğun yalnız başına başarabileceği bir aktiviteyi yapması için gerekli imkanları sağlıyorsa çocukta özerklik duygusu oluşabilir. Eğer çocuğun kendi başına yapabileceği bir aktiviteye aile tarafından müdahale yapılırsa, çocuk yaptığı eylemden utanır ve hayatının geri kalanında yapacağı seçimlerde kuşku yaşayabilir. Bunu bir örnekle açıklayalım. Çocuk kendi başına sandalyeye oturmak istiyor ancak ilk kez denediğinde başarısız oluyor. İkinci kez deniyor ancak yine sandalyeye yetişemiyor. Çocuğun babası gelip “Aman sen şimdi düşersin” diyerek çocuğu kaldırıp sandalyeye oturtuyor. Babanın yaptığı bu davranış çocuğun özerklik duygusunun gelişimi engelliyor. Çocuk, yaptığı bu eylemden dolayı utanç ve kuşku yaşamış oluyor. Bu örnekte babanın sergilediği davranış sebebiyle çocuk ilerde tek başına kararlar alamaz ve hep birinin desteğine ihtiyaç duyar. Girişimciliğe Karşı Suçluluk 4-5 Yaş Çocuk bu yaşlarda belirli planlar yaparak hedefler koyar ve bu hedeflere ulaşabilmek için de girişimcilik gösterir. Dış dünyayı ve kendisi dışındaki hayatı adeta keşfe çıkar. Tek başına dışarı çıkmayı veya sizinle yürürken elinizi bırakmayı deneyecektir. Bu evrede çocukların dış dünyayı kendi başlarına keşfetme konusunda ısrarcı olduklarını görürüz. Eşyaları farklı renklere boyayabilir veya amaçları dışında kullanmak isteyebilir. Aile çocuğun bu evrede sergilediği davranışları genellikle yaramazlık olarak adlandıracaktır. Eğer aile çocuğun tüm bu girişimsel deneyimlerini baskılar ve engellerse, çocukta suçluluk duygusu oluşur. Bu evrenin sağlıklı atlatılamaması durumunda çocuğun yetişkinlik döneminde dahi ilişki ve girişimlerinde suçluluk ve çekingenlik gözlemlenebilir. Başarıya Karşı Aşağılık Duygusu 6-12 Yaş Bu evre, çocuğun okula başladığı dönemi içerir. Bu evrede çocuğun yaşamın herhangi bir alanında başarılı olmak yönünde güçlü bir isteği vardır. Derslerinde, müzikte, sporda veya herhangi bir mecrada başarılı olmayı ister. Ebeveynlere bu dönemde çok önemli bir görev düşer. Her çocuğun başarılı olabileceği bir alan vardır. Kimisi basketbol konusunda yeteneklidir, kimisi iyi yüzer, kimisi de koşmaya meraklıdır. Ebeveynler çocuğun başarılı olduğu bir alanı bulmalı ve o alana çocuğu yönlendirmelidir. Ebeveynler çocuğun yetenekli olduğu alanı keşfedip de ona bu alanı gösteremezse, o zaman çocukta aşağılık duygusu oluşabilir. Ancak bazı aileler de başarıya aşırı odaklanır ve çocuğun meyilli olduğu alanda zaman zaman yaşadığı başarısızlıklara tahammül edemezler. Bu da çocuğun ileriki yaşamında başarısızlığa tahammülü olmayan biri olmasına sebep olabilir. Kimlik Kazanmaya Karşı Kimlik Karmaşası 13-18 Yaş Ergenlik çağına girmekte olan kişi, bu evrede kendisine “Kimim ben?” sorusunu sorar. Artık ergenlik çağına girmekte olan gencimiz, fiziksel ve bilişsel gelişiminin farkına varmış ve vücudunu tanımaya başlamaktadır. Artık kendisine bir kimlik belirlemeye gelmiştir sıra. Gencimiz kendisine bazı sorular sorar ve aldığı cevaplara göre kendisine birini örnek alır. Rol model aldığı kişiye özenir ve adeta onun gibi davranmaya başlar. Bu evreyi başarıyla geçen genç, kimlik duygusu edinmiş olur. Bu evrede saplanıp kalanlar ise kimlik karmaşasına girerler. Bu evrede bürüneceği kimliğini aramaktadırlar. Kararsız ve şaşkın haldeki gençler dayanışma grupları oluşturur. Kişinin bu karmaşadan çıkıp da kimlik duygusu geliştirebilmesinde önceki gelişim evrelerinde kazandığı kişilik özelliklerinin payı çok büyüktür. Ayrıca ebeveyn, öğretmenler ve gencin rol model olarak aldığı tüm kişiler, ergenlerin yeni rolleri araştırmasına müsaade etmelidirler. Bu evrede bu kişiler tarafından önerilen ve genç tarafından detaylı araştırılan olumlu kimlikler kişiyi olumlu yöne sevk eder. Yakınlığa Karşı Yalıtılmışlık 18-30 Yaş Bir önceki evrede bir kimlik edinen kişi bu evrede diğer insanlarla dostluklar kurmaya başlar. Çevresi genişlemiş ve daha derin ilişkiler kurmaya başlamıştır. Artık genç için evlilik ve iş önemli konular haline gelir. Bu evreyi sağlıklı şekilde geçiren kişi güvenli şekilde sever ve sevilir. Eğer bu evrede saplanıp kalmışsa, o zaman dostluk ilişkileri kuramaz ve yalnızlık yaşar. Toplumdan izole olur ve terk edilmişlik duygusunu yaşar. Yakınlarının kişinin bu evreyi sağlıklı atlatabilmesinde çok önemli bir payı vardır. Üretkenliğe Karşı Durgunluk 30-60 Yaş Kişi artık orta yaşlı çağlarına girmektedir. Bu evrede hayatının en verimli çağını yaşamaktadır. Kişi bu evrede üretkendir ancak bu üretkenlik yalnızca çocuk yapma, üreme ve neslini devam ettirme anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda bu evrede kişiler gelecek jenerasyonların da yetişmesine katkı sağlamakta ve topluma faydalı olmaktadırlar. Bu evrede evlenmeyen ve işsiz kalan kişiler, kendisine ve topluma karşı üretken ve verimli olmadıklarını düşünmektedirler. Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk 60 Yaş ve Üzeri Bu dönemdeki yaşlı kişi, önceki yedi evrede yaşadıklarının bir sonucunu bu evrede görür. Önceki yedi evreyi sağlıklı şekilde geçirmiş ise, bu evrede benliğini tam olarak elde etmiş olacaktır. Ancak o evreleri sağlıklı geçiremediyse de kendisini umutsuz hisseder. Üretken ve verimli geçen bir yaşamın verdiği doyum ile senelerini manasızca geçirmiş olmanın verdiği mutsuzluğun savaşı bu evrede görülmektedir. Doyuma ulaşan kişi, geçmişte çevresine ve topluma sağladığı faydalardan yeni nesillerin de faydalandığını gözlemleyip yaptıklarının hazzını yaşamaktadır.
Psikoseksüel gelişim evreleri nelerdir? İçindekiler1 Psikoseksüel Gelişim Evreleri Nedir? Rol Çatışması2 Psikoseksüel Gelişim 1 Oral Dönem 0-1 yaş 2 Anal Dönem1-3 yaş 3 Fallik Dönem3-6 yaş Oedipus Electra 4 Gizil Dönem5-6 yaştan ergenliğe kadar 5 Genital DönemErgenlikten yetişkinliğe kadar Freud 1905 yılında ortaya attığı teorisinde, çocukluktan yetişkinliğe kadar olan dönemlerin bazı psikoseksüel gelişim evreleri nden oluştuğunu iddia etmiştir. Bu evrelere psikoseksüel evreler denmesinin nedeni, her bir evrenin, vücudun farklı bölgelerindeki libido cinsel dürtü veya his takıntısını temsil etmesidir. Birey, fiziksel olarak geliştikçe vücudun belli bölgeleri, potansiyel gerilim ve haz yahut her ikisi haline gelir. Freud hayatın gerilim ve hazdan oluştuğuna inanır. Gerilim libidodan cinsel enerjiden dolayı kaynaklanırken haz bu enerjinin dışarı çıkmasıyla oluşur. *Freud cinsel’ terimini zevkli eylemler ve düşünceler olarak çok geniş anlamda kullanmıştır. Freud, hayatın ilk 5 yılının yetişkin kişiliğinin formasyonu için çok önemli olduğuna vurgu yapmıştır. İd, sosyal ihtiyaçları tatmin etmek için kontrol altında tutulmalıdır; bu durum da sosyal kurallarla bireyin kendi istekleri arasında bir çatışmaya neden olur. Ego ve süper ego bu kontrolü sağlamak ve direkt olarak sosyal tatmin için kabul edilebilir yolları bulmakla sorumludur. Rol Çatışması Psikoseksüel gelişim evreleri aşamaların her biri, bireyin diğer aşamaya başarılı bir şekilde geçebilmesi için çözmesi gerekli olan bir çatışmadan oluşur. Bireyler bu çatışmaların çözümü için enerjilerini harcamak durumundadırlar ve belirli çatışmalar diğerlerinden daha fazla enerji gerektirir. Sonuç olarak, bütün aşamalardaki çatışmaları çözmüş olan birey, psikolojik olarak olgunlaşmış olur. Psikoseksüel Gelişim Evreleri 1 Oral Dönem 0-1 yaş Psikoseksüel gelişim evreleri, kişilik gelişiminin ilk evresinde, libidonun merkezi bebeğin ağzıdır. Bu dönemde bebek, farklı şeyleri ağzına koyarak libidosunu tatmin eder. Yani, bebek ağız ve çevresine odaklıdır ve emme, ısırma ve yalama gibi hareketler bebeğin haz bu dönemdeki oral uyarımın, ileriki yaşlarda oral takıntıya dönüşebileceğini belirtmiştir. Tırnak yeme, parmak emme gibi davranışlar bu takıntılara örnek verilebilir ve bu durumlar genellikle kişiler stresliyken ortaya çıkmaktadır. 2 Anal Dönem1-3 yaş Libidonun odak noktası bu dönemde anüstür. Çocuk, dışkılamaktan büyük haz duyar ve kendinin bir birey olduğunun, kendi istekleriyle dışarıdan gelen istekleri çatıştırabileceğinin farkına varır yani egosu gelişmeye dönemde yetişkinler, çocuklara tuvalet eğitimi verirken tuvaletini ne zaman ve nerede yapacağıyla ilgili bazı kısıtlamalar dayatırlar. Bu aşamada çocuk, konulan otorite ve kısıtlamalara karşı çatışmalar yaşayabilir ve yaşadığı çatışmalar, ileride otoriteyle ilişkisini veya sert tuvalet eğitimi, çocuğu kirlilikten nefret eden, cimri, inatçı, aşırı düzenli, dakik gibi anal tutucu kişiliğe itebilir. Bu özelliklerin hepsi, çocuğun dışkısını tutması ve annesinin tuvaletini yapması için ısrar etmeye başlamasıyla ilgilidir. 3 Fallik Dönem3-6 yaş Her iki cinsiyette de genital bölgeye ilgi başlar ve bu dönemde mastürbasyon yeni haz kaynağıdır. Çocuk, cinsiyetler arası anatomik farklılıkların farkında olmaya başlar. Bu farklılıklar çocuklarda kızgınlık, kıskançlık, korku, erotik cazibe ve rekabet gibi bazı çatışmalara neden olur ve Freud bu çatışmaları Oedipus Kompleksi erkeklerde ve Electra Kompleksi kızlarda olarak adlandırmıştır. Bu çatışma ise çocuğun aynı cinsiyette olan ebeveynini benimseyerek kişiliğinin gelişmesi süreciyle çözülebilir. Oedipus Kompleksi Freud’un en tartışmalı idealarından biridir. Adını Yunan mitolojisindeki babasını öldürüp annesiyle evlenen Oedipus’tan almıştır. Bu kompleksteki çatışma erkek çocuğun annesine karşı ilgisinin artmasıyla olur. Çocuk, annesine tamamen hakim olmak, annesinin tüm ilgisini almak ve bunu yapabilmek için babasından kurtulmak ister. Mantıksız bir şekilde çocuk, babası tarafından bütün bu düşüncelerin öğrenilmesi sonucu babasının, en sevdiği şeyi ondan alacağını düşünür. Fallik dönem boyunca erkek çocukları cinsel organlarını çok sever ve düşüncelerinden dolayı babası tarafından hadım edilmeden korkar. Küçük çocuk bu problemi, taklit etme ve babasının tavırlarına benzer erkeksi tavırlarda bulunmayla çözmeye çalışır. Bu sürece ise çocuğun kimliğini kazanma süreci denilir ve bu süreçte çocuk Oedipus kompleksini çözer. Çocuk içsel olarak diğer kişinin davranışlarını, değerlerini ve tavırlarını benimser. Bunun sonucunda ise erkek cinsiyet rolünü alır, ideal egoyu benimser ve süper egodan gelen değerleri de alır. Electra Kompleksi Kız çocuğunun babasına olan ilgisi artar ve babasına olan aşkı ve hayranlığı, annesini kıskanmasına neden olur ve annesini rakip olarak görür. Aynı zamanda bu dönemde kız çocuğu, erkek olma isteği duyar ve bu da onda gerilim yaratır. Fakat bunların sonucunda kız, bu duygularını bastırır ve annesinin kadın cinsiyet rolünü benimser. 4 Gizil Dönem5-6 yaştan ergenliğe kadar Libido bu dönemde durağandır. Freud, bu dönemde çocuğun cinsel isteklerinin ve merakının azaldığını, bunun yerine yeni şeyler öğrenme, yeni beceriler kazanma, sosyal ve entelektüel açıdan kendini geliştirmeye başladığını söyler. Libido enerjisi de cinselliğini kaybetmiş ve aileden alınıp öğretmen, aynı cinsten arkadaş gibi insanlara aktarılmıştır. Bu dönemde çocuğun başlıca korkuları başarısızlık ve arkadaşları tarafından reddedilme gibi tehlikelerdir. Ayrıca çocuk, bu dönemde anne ile kadın, baba ile erkek, kız kardeş ve kız gibi kavramların hangisinin özel hangisinin evrensel olduğunu kavramaya başlar. Bunlarla birlikte, çocuğun oyuna olan ilgisi artar ve gelişimi hızlanır, çocuğun başarısı, özsaygısı ile özgüveni de gelişir. 5 Genital DönemErgenlikten yetişkinliğe kadar Freud’un psikoseksüel gelişim aşamalarından sonuncusudur. Bu dönemde ergen annesinden kopar ve bireyselleşmeye başlar. Ergen, bedenini ve cinselliğini öğrenir. Karşı cinse ilgi yoğunlaşır ve bunun yanında toplumsallaşma, sosyal etkinliklere katılma, meslek seçimi ve yuva kurma isteği belirir. Kişi artık çocukluktan yetişkinliğe adım atmıştır. Bu dönemde ergenler kimlik bunalımı yaşayabilir fakat bu geçici ve doğal bir süreçtir. Bu çatışmayı başarılı bir şekilde çözümleyemeyen bireyin kişiliğinin üzerinde kalıcı ve ciddi nitelikte izler kalabilir ve kendi kimliğini saptayamamanın umutsuzluğuyla kişi, bir grubun kimliğini özümseyerek kimlik boşluğundan kurtulmaya çalışabilir. Diğer yandan, bu dönemin başarıyla atlatılması sonucu birey, yaratıcı, üretken, anlamlı sevgi ilişkileri kurabilen, kendi yeteneklerinin farkında olan ve tutarlı bir kişiliğe sahip olur. Yazımızda Psikoseksüel gelişim evreleri nelerdir? Psikoseksüel gelişim evreleri hangi aşamalardan oluşur? sorularına cevap aradık. Psikoseksüel gelişim evreleri hakkındaki sorularınızı yazının altındaki kısımdan bizlere sorabilirsiniz. Kaynaklar McLeod, S. A. 2008. Psychosexual stages. Retrieved from S. 1905. Three essays on the theory of sexuality. Se, 7. Gelişim Psikolojisi Nedir? Psikoloji Nedir?
Erikson’un kuramı 8 evreden ve kişinin tüm yaşamını kapsayacak şekilde oluşmaktadır. Erikson’un en fazla incelediği dönem ergenlik dönemidir. Çünkü, kişiliğin bu dönemde oluştuğunu güvene karşı güvensizlik0-1yaş Bu evrede bağlanma ve duygusal yakınlık önem temeli burada atılır. Bağlanma ilk olarak fizyolojiktir. Anne, çocuğu karşılık beklemeden besler, çocukta bağlanma gerçekleşir. Aynı zamanda güvenin temeli de bu dönemde atılır. Güven için en önemli unsurlar; tutarlılık ve kestirilebilirliktir. Annenin davranışları kestirilebilirse çocuk Dünyaya güvenle bakar. Fakat anne tutarsızsa ve davranışları kestirilebilir değilse çocuk tedirgin, her şeyden korkan ve zarar görme endişesi oluşan bir çocuk haline gelir. Çocuk, diğer insanlarla nasıl ilişki içinde olacağını, anneye bakarak ile olan ilişkisini bile anneye bakarak Özerkliğe karşı kuşku ve utanç 1-3 yaş Çocuk iç işlerinde bağımsız olmak isterken, bir yandan da dışarıdan birinin onu denetlemesini, onaylamasını, izlemesini ve geri bildirim vermesini ister. Eylemlerini kendi yapmak ister. Bu duygu ise “özerklik” olarak adlandırılır. Çocuk birey olduğunu hisseder. Kimliğinin sınırlarını çizer. Ebeveynler güvenli ortamda çocuklarına özerkliğini yaşatma fırsatı vermelidirler. Çocuk bireyselleşmenin verdiği duyguyu yaşamalıdır. Bunu yaşamazsa ilk defa bu dönemde çocuğun içine utanç tohumu atılır. Çocuk, acaba yapamaz mıyım?şeklinde kendi iradesinden kuşkulanır. Sürekli başka birinin onayını bekler, kendi fikirlerine Girişimciliğe karşı suçluluk3-6yaş Bu dönemde çocuk merakla sorular sorar. Çocuğun sorduğu bu sorulara basit ve sade şekilde, mutlaka cevap verilmelidir. Eğer çocuğun soru sorması engellenirse ileride hiçbir şeyi merak etmez. Çocuğun ileri ki dönemdeki akademik başarısı buna bağlıdır. Ayrıca bu dönem çocukta, sorumluluk, merhamet,acıma duygusunun oluştuğu dönemdir. Empatinin ilk tohumları atılır. Çocuk için hayvan beslemek bu dönemde Başarıya karşı aşağılık duygusu7-11yaş Çocuğun başarıyı tattığı dönemdir. Bu başarı sadece okul başarısından ibaret değildir. Herhangi bir alanda olabilir.örn sanat,spor… Çocuğa verilecek görev, çocuğun yeteneklerine uygun olmalı, gerekirse parçalara bölünerek verilmelidir. Anne- baba çocuğa olumlu geri bildirimlerde bulunmalıdır. Çocuğun kendi varlığını hissedebileceği alan oluşturulmalıdır. Çocuk başkalarıyla kıyaslanmamalıdır. Akademik öz güven bu dönemde gelişir. Plan yapma, ekip ruhu bu dönemde Kimlik kazanımına karşı rol karmaşası11-17yaş Bireyde hızlı fiziksel değişimler meydana bu değişikliklere ayak uydurabilmesi gerekir. Kimlik karmaşasından kurtulup sağlıklı bir kimlik kazanması gerekmektedir. Birey bu dönemde kendine ben kimim? Sorusunu sorar ve bu soruyu yanıtlarsa bir sonraki dönem sağlıklı geçer. Ergen bu dönemde karşı cinsin fiziksel ve zihinsel onayını almak ister. Fiziksel olarak çekici bulunmak, zihinsel olarak da fikirlerinin önemsenmesini isterler. Genç bu dönemde üzerinde otorite hissettiği her şeye isyan eder. Her konuda tartışma çıkarması kimliğinin sınırlarını oluşturmasından karşı yalıtılmışlık Genç yetişkinlik-17-30 yaş Bu dönemde çıkara dayalı olmayan yakınlık olmalıdır. Kişi anlaşıldığını hissedince yakınlık duyar. Bir önceki dönemde kimlik oluşturan genç, bu dönemde o kimliği başkalarıyla paylaşmak zorundadır. Dostluk bu dönemde çok önemlidir. Bu dönem dostluklarında çıkar aranmaz, dertler ve sırlar paylaşılır. Romantik ilişkide ise, kişiyi en fazla tanıyan kişi eşidir. Kişiliğin zayıf yönlerini,sırlarını, bilir, koşulsuz kabul Üretkenliğe karşı durgunluk Orta yetişkinlik 30-60 yaşHayatın en derin sorgulandığı çözülemezse durgunluk oluşur. Fakat kişi; çocuklarıma, torunlarıma tecrübemi aktarayım, mesleğimde bir şeyler yapayım sanatsa faaliyette bulunayım, diye düşünürse üretkenlik yaşanır. Türk toplumunda bu dönemin sigortası “torun bakma” dır. Yani birey sonraki nesillere faydası olduğunu gördüğünde üretkenlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk 60+ yaş Bu döneme kadarki yaşanılan hayat değerlendirilir. 60’lı yaşlarda kişinin hala yapmak istediği çok şey var fakat fiziksel olarak çökkünlük olduğu için kişi bunu gerçekleştiremez, enerjisi yoktur. Eğer kişi iyki de böyle yaşamışım der, yaşantılarını kabul ederse benlik bütünlüğüne ulaşır. Fakat kabul etmezse umutsuzluk, ölüm korkusu yaşar. Kişide değersizlik ortaya Altn
ericson un psikososyal gelişim evreleri