🪸 Beden Dili Ile Ilgili Kısa Hikayeler
5 Sınıf İngilizce Dersinde Okumak İçin Kısa Hikayeler; 7. Sınıf Sosyal Bilgiler İletişim ve İnsan İlişkileri Ünitesinde Okunabilecek Kısa Hikayeler; 23 Nisanla İlgili İngilizce Kompozisyon Örnekleri ( Türkçe Tercümesiyle Birlikte 2 Adet ) Fox ( Tilki ) İngilizce Kısa Hikaye ( Türkçe Tercümesiyle )
#beden dili #beden #vücut dili #iletişim #etkili konuşma #ifade et #kendini ifade et #kişisel gelişim #bilgisize More you might like Pancarın faydası ile ilgili yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Ama olmuyordu. Bir süre sonra Gül ile Bülent’in ilişkisi iyice gizli saklı bir hal almıştı. Gül Bülent’i yeni çevresinden saklamaya çalışıyordu. Kendini gerçekten seven tek erkek olduğu içinde Bülent’ten ayrılamıyordu. Sonunda Bülent’e kod verdi. Bundan sonra telefon rehberine onu “Bülbül” diye tanıtacak
Reklam. Erkekler nasıl ergenliğe girer konusunu tamamlamadan önce önemli konulara da değinmemiz gerekiyor. Çocuğunuzun şu konuları içermesi durumunda doktoru arayın: Çok endişeli, stresli veya depresif. İçki içme, uyuşturucu kullanma, sigara içme veya seks yapma/isteme. Kendine veya bir başkasına zarar verme veya niyetlenme.
Benimbeden dili ile ilgili bir sorum olacak. Acaba beden dilinde tokalaştıktan sonra karşıdakinin yüzüne dokunmak ne anlama geliyor. ( Hem cinsi tarafından ) Bilgisi olan arkadaşlardan yorumlarını bekliyorum herkese Teşekkürler
Bedendili ile ilgili atasözü . WHITELIONCAGE Verified answer Gözlerin konuştuğu dil, her yerde aynıdır. 1 votes Thanks 2. Yorumlar Verified answer.
Bundandolayı 30 saniye ile 1,30 dakikalık kısa zaman diliminde kişisel imajı oluşturmak için en önemli silahımız olan beden dilini kullanmamız gerekmektedir. Dolayısıyla beden dilini iyi kullanmak isteyen kişinin, kişisel imajına da dikkat etmesi gerekmektedir. Beden dili her insanda aynı etkiyi bırakmayabilir.
Kullandığınız beden dili, beden dili okuma teknikleri ile kim olduğunuz hakkında alıcıya bir takım mesajlar verebilir. Eğer konu bu ise, başlamanın zamanı geldi, çünkü yanlış vücut dili kullanarak kariyerinizi sabote ediyor olabilirsiniz.
Beden Dili Nedir? Canlı bir varlığın mimikleriyle, jestleriyle ve vücut hareketleri ile gerçekleştirdiği sözel olmayan iletişim biçimidir. Beden dilinizi kullanarak gönderdiğiniz işaretler veya sinyaller karşı tarafın bilinçaltında algılandıktan sonra anlamlaşır. Aslında, duygu ve düşüncelerimizi karşı tarafa daha
Beden dilini kullanmak yada başkalarının beden diline ilişkin işaretleri okumak da aramızdan pek çoğu için bu tür bir bilgidir. Neredeyse her an, hatta yalnız başımızayken bile (belki de kendimizi ikna etmek için) beden diline ilişkin pekiştirici işaretleri kullanırız yada başkasında okuruz. Çoğu zaman farkında olmayız.
Bedenolmaksızın varlık olmaz ve dolayısıyla insanın kendisiyle ilgili bir kavram da söz konusu olamaz. İlk dilimiz - beden dilimizdir Ana dilimizden başka bir dil ögrenmek için, zaman ve enerji harcariz. Bir yabanci dili, iyi ögrendigimiz ölçüde kendimizi daha iyi ifade edebiliriz. Karşimizdakini daha iyi anlariz.
En son videomda okul ve dersler ile ilgili İngilizce kelimeler göstermiştim.Bu videoda o kelimelerin bir kısmını kullanarak yine hikaye anlatıyorum.Hikayeyi daha iyi anlayabilmen için ön bilgiler kısmında bazı açıklamalar yaptım.Ayrıca hikayenin Türkçe ve İngilizce metinlerini ön bilgiler kısmından sonra videonun altında bulabilirsin.
osMQy. Aşırı fedakarlık, değiştirme gayretinin tam tersidir. Bu tür insanlar kendi istek ve arzularının dışında, başkalarının onlardan beklediği şekilde davranmaya insanlar genelde çevreye uyumlu ve hatta iyi insan imajı verirler. Kendileri dışında herkesle barışıktırlar. Çoğunlukla patladıklarında da yıkıcı ve sert eşler birbirlerine, çocuklarına ya da arkadaşlarına aşırı fedakarlık yapmaktadırlar. Ve sonuçta sonu bitmek bilmeyen şikayetler ve senin için saçımı süpürge ettim güzelliğim, gençliğim gitti, saçlarım döküldü şeklinde sızlanmalar su yüzüne ölçülü olmak ve bir gün haşamıza kakılacak/ya da başlarına kakacağımız davranışlardan kaçınmaktır; dengeyi bulmaktır. … meli … cek … cak’lı konuşmakYanlış arkadaşlarımızdan birisi de …meli, …malı, …cek, … cak’lı konuşmaktır…. meli,… malı yaşamakçoğunlukla dertsiz başımıza dert almaktır. Dünyayı kendimize uydurmaktan ve kendi yeteneklerimizi gölgelemekten başka bir şeye hizmet etmez. Olayları olduğu gibi görebilmek, olayları istediğimiz gibi görebilmekten daha gerçekçi ve olgunca bir konuşma örnekleri bunlara örnek Her zaman Her zaman yanımda Bana ihanet Hiç hata Mükemmel olmaya Herkes beni sevmeli ve saymalı-> Kimse benim hakkımda İle İlgili Kısa Hikaye – Bir Annenin FedakarlığıBebeğimi görebilir miyim?” dedi yeni anne. Kucağina yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağını açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya basladı. Bebeğin kulakları yoktu. Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; Ağlayarak “Büyük bir çocuk bana ucube dedi.”Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi, her zaman ona “Genç insanların arasına karışmalısın” diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü; “Hiçbir şey yapılamaz mı?” diye sordu. Doktor “Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir” dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya baslandı. İki yıl geçti bir gün babası “Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır” çok basarılı geçti. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat geçmisti, bir gün babasına gidip sordu“Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım. Bir şey yapabilecegimi de sanmıyorum” dedi. Babası, “fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil.” Bu derin sır yıllar boyunca bir gün açığa çıkma zamanı geldi. Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına elini uzattı; Kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye dogru itti; annesinin kulakları yoktu.“Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu” diye fısıldadı babası “..vehiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?”Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir,ancak kalptedir!Gerçek mutluluk, gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!”Fedakarlık İle İlgili Kısa Hikaye – Mimar ve KertenkeleJapon mimarlarından biri evini baştan aşağı yeniliyordu. Tamirat esnasında söktüğü kapılardan birinin duvarla irtibatlı bölümünde, iç kısmında, iki tahta arsında sıkışıp kalmış bir kertenkele buldu. Biraz daha dikkatle bakınca kertenkelenin canlı olduğunu fark etti. Onu oradan kurtarmaya çalışırken bu kez kertenkelenin bir ayağından duvara çivilenmiş olduğunu yıl önce yapılan eve kapısı takılırken dışarıdan çakılan bir çivi, o an kapıyla duvar arasında bulunan kertenkelenin ayağına isabet etmiş olmalı diye düşündü Japon nasıl olmuştu da bu kertenkele, bir santim boyu bile kıpırdayamadığı bu karanlık duvar boşluğunda on yıldır canlı kalmayı başarmıştı?Mimar, tamirat işlerini bir kenara bırakarak kertenkeleyi izlemeye başladı. Bu kertenkelenin sadece havayla beslenmediğine göre, bunca yıl yaşamını nasıl sürdürebildiğini merak süre sonra duvar boşluğunda bir hareket oldu. Japon mimar, nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkelenin geldiğini gördü. Gelen kertenkele, yerinden kıpırdayamayacak halde olana ağzında yiyecek kertenkele diğerinin belki annesiydi, belki eşi, belki de arkadaşı Kim bilir? Ama bilinene bir şey var ki aralarındaki güçlü sevgi, birinin bıkıp usanmadan diğerini hayatta tutabilmek için ona yiyecek taşımsına neden olmuştu. Temmuz 22, 2018
Zengin bir iş adamının bahçesinde, yan yana dikilen iki limon ağacı vardı. Mayıs ayı sonlarında açan limon çiçekleri, bütün bahçenin havasını bir anda değiştirir ve apartmanlara hapsedilmiş insanlara baharın geldiğini müjdelerdi. Ancak limon ağaçlarından biri, diğerinden cılız ve şekilsizdi. Bu yüzden büyük ağaç her fırsatta onu küçümser ve tepeden bakardı. Ev sahibi de küçük boylu limon ağacından ümit kesmiş görünüyordu. Ona göre ağaç, bu gidişle kuruyup ölecekti. Bu yüzden de onu fazla sulamaz ve bakımını yapmayı pek istemezdi. Günün birinde esen sert bir poyraz, karlı dağların yamaçlarındaki bir grup çiçek tohumunu iş adamının bahçesine uçurdu. Fakat bahçenin her tarafı parsellenmiş, sadece limon ağaçlarının altında yer kalmıştı. Bir an önce filizlenmek zorunda olan tohumlar, limon ağaçlarının yanına gelerek onların altında yeşermek için izin istedi. Büyük ağaç, iyice kasılarak —Böyle bir şey asla mümkün olamaz, diye atıldı. Bizler kuru kalmayı pek sevmeyiz. Eğer dibimde çoğalırsanız, suyu emip beni kurutursunuz. Aslında büyük ağacın çekindiği başka bir şey daha vardı. Çiçekler rengarenk açtıklarında, limon ağacının sarıya çalan beyaz çiçekleri sönük kalacak ve bahçe sahibinin gözündeki değeri azalabilecekti. Oysa ki ağacın, kendinden güzel olanlara hiç mi hiç tahammülü yoktu. Küçük ağaç, uzun boylu arkadaşının tohumlara verdiği cevabı beğenmemişti. Çünkü o, kendisine hayat verenin, o hayat için gerekli olan suyu da vereceğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden, aklına bile gelmiyordu susuzluk. Tohumların teklifini kabul ederken —Sizlerle birlikte olmak, bana mutluluk verir, dedi. Böylelikle yalnızlık da çekmeyiz. Büyük ağaç bu işten hoşlanmamıştı. Fakat küçük olanı —Güzel yaratılanlardan kimseye zarar gelmez, diye tekrarlıyordu. Güzellerden güzellikler doğar sadece. Küçük limon ağacı altında filizlenen tohumlar, bir kaç hafta içinde cennet çiçekleri gibi açıp bütün bahçenin göz bebeği haline geldi. Bu arada ağaç, elinden geldiği kadar kendilerine yardımcı olmaya çalışıyor ve çiçeklerin sevdiği yarı güneşli ortamı sağlamak için, eski yapraklarını döküyordu. Çiçekler, kısa bir süre sonra mis gibi kokular yaymaya başladı. Bahçe sahibi, o ana kadar hiç duymadığı bu kokunun nereden geldiğini araştırdığında, davetsiz misafirleri bularak hayrete düştü. Adam, ancak rüyalarında görebildiği bu çiçeklerin güzelliğini devam ettirebilmek için sabahları artık daha erken kalkıyor ve onları en kaliteli gübrelerle besleyip bol bol suluyordu. Küçük limon ağacı, köklerinin en ince ayrıntılarına kadar ulaşan bu suları çiçeklerle birlikte içiyor ve büyük bir hızla serpilip büyüyordu. Çiçekleri sevgiyle kucaklayan ağaç, ertesi bahara kalmadan o civarın en büyük ağacı haline geldi ve birbirinden güzel kelebeklerin ziyaret yeri oldu. Daha sonra da kendi çiçeklerini açarak bahçenin güzelliğine güzellik kattı. Şimdi küçük ve yalnız kalmış olan limon ağacı ise, komşusuna duyduğu kıskançlıkla için için kuruyordu.
eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler AFFETMENİN ÖNEMİ, AFFETMEK, BAĞIŞLAMAK HİKAYELERDEN SEÇMELER, SEÇME ÖYKÜLER, KISA HİKAYELER Bir gün trenle seyahat eden birisi tesadüfen son derece huzursuz olan genç bir adamın yanına oturmuş. Bir sure sonra, genç adam, uzak bir hapishaneden henüz çıkmış bir mahkum olduğunu açıklamış. Mahkumiyeti ailesine o kadar utanç vermiş ki, ne ziyaretine gelmişler, ne de bir mektup yollamışlar. Ama fakir oldukları için seyahat edemediklerini, cahil oldukları için mektup yazamadıklarını umuyor; her şeye rağmen kendisini affetmiş olmalarını hayal ediyormuş. Ailesinin işini kolaylaştırmak için, kendilerine mektup yazıp tren kasabanın eteklerindeki çiftliklerinden geçerken bir işaret koymalarını söylemiş. Ailesi kendisini affetmişse, raylara yakın bir elma ağacına beyaz bir kurdele bağlayacaklarmış. Eğer bilgi kendisinin geri dönmesini istemiyorlarsa, hiç bir şey yapmayacaklar, o da trende kalıp Batıya gidecek, belki de bir serseri olacakmış. Tren, kasabasına yaklaşırken heyecanı o kadar artmış ki, pencereden dışarı bakmaya cesaret edemiyormuş. Kompartıman arkadaşı kendisiyle yer değiştirip onun yerine elma ağacına bakacağını söylemiş. Bir dakika sonra elini genç mahkumun koluna koymuş, “Şuraya bak” demiş. Göz pınarlarında biriken yaşlarla gözleri parlıyormuş. “Her şey yolunda, bütün ağaç bembeyaz kurdelelerle bezenmiş”. O anda bir ömrü zehirleyen tüm acılar, adeta, birden dağılmış, kaybolmuş. “Affetmezseniz sevemezsiniz. Sevgisiz hayat da anlamsızdır “HİKAYELERDEN SEÇMELER, ÖYKÜLER, KISA HİKAYELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu çok teşekkür ederim D saolun ->Yazan Emre kiremit XD. 14. **Yorum** ->Yorumu Çok teşekkür ederim ödevim için çok güzel bir hikaye her sitede aynıyken bu sitede farklı YAŞA BİLGİ YELPAZESİ ->Yazan GDGXZ. 13. **Yorum** ->Yorumu Çok teşekkürler ya çok isieme yaradı çok fefkuladeydi - - - - - - ->Yazan betul.. 12. **Yorum** ->Yorumu Ödevimi yaptım oh ya harikasını teşekkür ederim canlarım benim sizi seviyorum... ->Yazan Minel örer. 11. **Yorum** ->Yorumu ya inşallah öğretmenim benim yazmadığımı anlar tşk ->Yazan sevo. 10. **Yorum** ->Yorumu çook tesekkürrler 1000000000 aldımm yuppi harikasınız ->Yazan beyza. 9. **Yorum** ->Yorumu gerçekten çoooook işime yaradı ellerinize sağlık ->Yazan öykü.. 8. **Yorum** ->Yorumu çoooook işime yaradı çok saolun ->Yazan su. ->Yazan ömer ->Yorumu çok isime yaradi saolun perojemin son günü güzel bir yazi buldum. ->Yazan refika ->Yorumu tesekkür ederim çok yardiminiz oldu. ->Yazan kübra sandikçi ->Yorumu isime çok yardi teseküRRRR ederim. ->Yazan mavis ->Yorumu Çokk tesekkür Ederim yararli ;. ->Yazan Kübra ->Yorumu benim isime çok lazim oldu çok çok tesekkürLERRRRRRR....... ->Yazan selin ->Yorumu çok tesekkürlr bst isime yradi tam aradigim gibi. ->Yazan mervis ->Yorumu tesekkür ederim size arkadaslar isime yaradi nedsem bilmiyorum yani çokkkkkkkkk tesekkürrrrrrrrrrrrrrrr. >>>YORUM YAZ<<<
BAŞARININ SIRRIAdamın biri tek başına parkta oturuyor, başı ellerinin arasında kara kara düşünüyordu. İşleri bozulmuş, iflasın eşiğinde bir işadamıydı kendisi. Ne yaparsa yapsın bir türlü durumu düzeltemiyordu. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Zaten parka da can sıkıntısını biraz hafifletmek için sırada önünde yaşlı bir adam durdu “Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli… Benimle paylaşmak ister misin?” diye sordu yaşlı adam. İşadamının yakınmalarını dinledikten sonra da, “Sana yardım edebilirim.” dedi. Çek defterini çıkardı. İşadamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi “Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borcunu ödersin. Hadi al!” dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden elinde çek öylece kalakaldı. Neden sonra elindeki çeke bakmayı akıl edebildi. Bir an gözlerine inanamadı. Çekte yüz bin dolar yazıyordu ve imza ise ülkenin önde gelen zenginlerinden birine aitti.“Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim” diye düşündü ilkin. Ardından bir yıl sonra borcunu geri ödeyeceğini düşünerek çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı. Küçük büyük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı. Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koya zamanda ise borçlarından tümüyle kurtulmuştu; hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu. Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü. Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacakken bir hemşire koşarak geldi ve adamı yakaladı. Hemşire “Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir!” dedi. “Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin çok zengin biri olduğunu söylüyor.” diye ekledi. Hemşire adamın koluna girip onunla birlikte şaşkın bir şekilde öylece donup kaldı. Bütün bir yıl boyunca arkasında yüz bin dolar olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı. Birden, hayatının akışını değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Hayatını değiştiren şey yeniden kendinde bulduğu kendine güven ve sırrı, kasamızda duran değil, kalbimizde ve kafamızda olanlardır. Başka yerde aramaya gerek GÖZE ALMAKEski zamanlarda bilge bir kral vardı. Kral maiyetinden birine önemli bir görev verecekti. Çok sayıda kişi bu göreve talipti ve kral bir seçim yapmak durumundaydı. Nihayet adaylar için bir imtihan adayların sarayın dış kapısının önünde toplanmalarını emretti. Kapı çok büyük ve ağırdı; tek bir kişinin bu kapıyı açıp kapatması söz konusu bile değildi. Kral maiyetine seslendi “Kapıyı kim açabilirse görev onundur!” bazıları “açamayız” der gibi başlarını salladılar. Peşin hükümlü olmayan diğerleri ise kapıyı daha yakından incelemek istediler; fakat neticede onlar da kapıyı açamayacaklarını sırada kralın lordlarından biri kapının yanına gitti; dikkatlice kapıyı yokladı ve sonunda bütün gücüyle kapıya yüklendi. Kapı ağır ağır açılmaya başladı, insanlar şaşkınlıkla bakakalmışlardı. Bu nasıl olabilirdi? Aslında durum göründüğü kadar karmaşık değildi. Kral, önceden kapının arkasına gizlice bir düzenek yaptırmıştı ve bu sayede kapının tek bir kişi tarafından açılabilmesi mümkün olmuştu. Kral bu sayede adaylardaki deneme isteği ve yürekliği açığa çıkarmak lordu yanına çağırdı ve ona şöyle dedi “Sadece gördüklerine ve işittiklerine bağlı kalmadan kendi gücünü devreye soktuğun ve denemeyi göze aldığın için saraydaki görevi sen alacaksın.”KİM KAZANACAKBir Kızılderili kabilesinde yaşlılardan biri kabilenin çocuklarına eğitim veriyordu. Onlara dedi ki“İçimde bir savaş var. Korkunç bir savaş… İki kurt arasında… Bu kurtlardan birisi korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibiri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor. Diğeri ise zevki, huzuru, sevgiyi, umudu paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor. Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde… “Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri yaşlı Kızılderili’ye sordu“Hangi kurt kazanacak?”Yaşlı Kızılderili kısaca cevap verdi“Beslediğiniz… “ Temmuz 22, 2018
Answer 1 eminönün`de otobüse binmiş sıcaktan bunalmış halde otobüsün kalkmasını bekliyorum. otobüs kaçacak diye suyu almayı unutmuşum ve dilim damağına yapışmış
beden dili ile ilgili kısa hikayeler